Anne sütü yeni doğan bebekleri nasıl korur, sorusu pek çok annenin aklında. Yeni doğan için anne sütü, sadece bir besin değil; aynı zamanda ilk aşı ve koruyucu bir ilaç gibi. Peki, yeni doğan bebeği hastalıklardan koruma yeteneğine sahip olan anne sütünün içinde ne var ve anne sütü hakkında neler biliyoruz?
Yeni Doğan Bebeklerde Anne Sütünün Etkisi
İlk kez anne olan pek çok kadın, anne sütünü sadece beslenmek için gerekli sanıyor. Bebeğin karnını doyurmak ve onu beslemek için gerekli olduğunu düşünüyor. Oysa anne sütü, bundan çok daha fazlası demek.
- Bebeğin beslenmesini sağlıyor.
- Bebeğin büyümesi ve gelişmesi için ihtiyacı olan her şeyi sunuyor.
- Bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirerek bebeği ve anneyi pek çok hastalığa karşı koruyor.
- Bebekler ilk öğrenme deneyimini emerek yaşıyor ve bu süreci etkili bir biçimde tamamlamaları çok önemli.
- Bebeğin duygusal açıdan kendini güvende hissetmek için annesini emmeye ihtiyacı var.
- Anne ve bebek ilişkisini güçlendiriyor.
- Annenin hem duygusal hem de fiziksel olarak toplanmasına yardım ediyor.
Bebek için yaşam kaynağı olan anne sütü, özellikle yenidoğan için çok değerli. Bu aşamada anne sütü çeşitlerini açıklamak gerek:
Anne Sütü Çeşitleri ve Yenidoğanlarda Anne Sütünün Koruyucu Etkisi
Anne sütü, doğumdan sonra bebek emdikçe geliyor. İlk emzirme sırasında gelen sütün rengi ve dokusu farklı. Daha sonra da değişim devam ediyor. Giderek daha açık renkli ve daha sıvı bir süt gelmeye başlıyor. İşte sütün bu aşama aşama değişen yapısı, onu üç ana başlık altında incelememize neden oluyor. Çünkü her aşamadaki sütün içeriği ve etkisi de farklı.
Doğumdan sonra süt bileşimindeki değişim, üç evre gösteriyor:
- Kolostrum
- Geçiş sütü
- Olgun süt
Şimdi, bunları biraz açalım. Çünkü kolostrum nedir, neden önemlidir ve diğer aşamalardaki sütten farkı nedir gibi soruların yanıtı, aynı zamanda, yenidoğanı anne sütün ile hastalıklardan nasıl koruyacağımızın da cevabı.
1.Kolostrum Nedir?
Doğumdan hemen sonra gelen süte kolstrum deniyor. İlk beş gün boyunca salgılanıyor. genellikle koyu sarı ya da yeşilimsi bir rengi oluyor. Bileşim özellikleri yenidoğanın ilk günlerdeki gereksinimleri açısından büyük önem taşıyor. Normal bağırsak florasının oluşmasına katkı sağlıyor.
Kolostrumun protein içeriğinin büyük kısmı globulindir. Anne sütünde bulunan sekretuar IgA (sIgA) düzeyi 50 mg/ml gibi yüksek bir oranda. Ancak birkaç hafta sonra bu oran 5.0- 7.5 mg/ml düzeyine iniyor. İşte kolostrumun kıymeti de buradan geliyor. Çünkü doağda ona eş değer seviyede besleyici olan hiç bir şey yok.
Kolostrum bebeği hastalıklara karşı korur mu?
Bu ilk süte, bebeğin ilk aşısı da deniyor. Çünkü kolostrumun içerdiğindeki kompleman, makrofaj, lenfosit, laktoferrin, laktoperoksidaz, lizozim komponentleri ve antikorlar yenidoğanı enfeksiyonlara karşı korur. Bu nedenle kolostrumu vermenin bebeğin bağışıklanmasının ilk aşaması olarak görülmesi çok çok önemli.
2.Geçiş Sütü (Ara Süt)
Kolostrumdan sonra salgılanmaya başlayan ve doğum sonrası 5–15 arasında devam eden süttür. Geçiş sütünün protein ve mineral içeriği kolostrumdan düşük, laktoz, yağ ve toplam kalori içeriği ise yüksektir. Bu süt de yine bebeği enfekte olmaktan koruyacak şekilde güçlü bir bağışıklık sunar.
3.Matür Süt (Olgun Süt)
Postpartum ikinci haftada başlar ve tüm laktasyon dönemini kapsar. Protein ve böbrek solüt yükü düşüktür.
Anne Sütünün İçeriği Nedir?
Anne sütü içeriği sabit değildir. Bebeğin yaşına ve fizyolojik duruma uygun olan besin maddelerini içerir. Anne sütü ve inek sütünün %87’si sıvı fazdan oluşmaktadır. İlk altı ay boyunca bebeğin anne sütü dışında su ya da benzeri sıvı gıdalara ihtiyacı yoktur. Anne sütü proteininin biyolojik değeri yüksektir ve yaşamın ilk altı ayında tek başına bebeğin protein gereksinimini karşılar. Protein içeriğinin %60’ını sindirimi kolay ve biyolojik değeri yüksek olan Whey proteini oluşturur. Nükleotidler ve büyüme faktörleri içeren anne sütü, bağışıklıkta önemli bir rol oynar.
Anne Sütünün Bağışıklığa Etkisine Örnekler
Anne sütü alan bebeklerin bağışıklık sisteminin daha güçlü olduğu biliniyor. Buna birkaç örnek verelim:
-
Anne Sütü Obeziteyi Nasıl Önler?
Anne sütü içeriğindeki yağ oranı emzirme süresince değişiklik gösterir. Emzirmenin başlangıcında düşük olan yağ oranı, emzirmenin sonuna doğru artış göstermektedir. Bu durum bebekte doygunluk hissi yaratmakta ve obezitenin gelişimini önlemektedir.
-
Anne Sütü Alan Çocuklar Daha Az Hastalanır!
Anne sütü alan çocukların ileri yaşlarda bazı hastalıklara yakalanma oranın düşük olduğu tespit edilmiş. Çünkü anne sütünün bir özelliği de daha sonraki yaşlarda ortaya çıkan diyabet, kanser, kardiyovasküler hastalıklar gibi kronik hastalıkların görülme riskini azaltmasıdır. Yapılan araştırmalara göre anne sütü, bebeği sepsis, bakteriyemi, menenjit, solunum yolları enfeksiyonları, gastroenteritler, üriner sistem enfeksiyonları, akut otitis mediadan koruyor. Bunun yanı sıra Tip 1 diabetes mellitus, lenfoma, Crohn hastalığı, Çölyak hastalığı ve atopik hastalıkların gelişme riskini de azaltıyor.
Daha Fazla Anne Sütü Verebilmek İçin İpuçları
Anne sütünden bebeklerin maksimum düzeyde faydalanması çok önemli. Bu amaçla annenin doğum öncesinde kendini bu duruma hazırlaması ve bilinçlenmesi şart. Bebek odası ya da yatak odası emzirmek için konforlu bir hale gelmeli, doğumdan hemen sonra emzirebilmek için gerekli olabilecek bazı yardımcı malzemeler temin edilmeli. Bunlar neler mi?
- Göğüs ucu çıkartıcı: Düzleşen ya da içe dönük meme uçlarını kolayca çıkartmak için kullanılan pratik bir araç.
- Göğüs ucu kremi: Hassaslaşan göğüs uçlarını korumaya yardımcı bir ürün.
- Sıcak-soğuk göğüs terapisi: İlk günlerde sütün daha hızlı gelmesi için göğüs kanallarını açmaya yardım eder.
- Emzirme yastığı: Anne ile bebeğin en konforlu pozisyonu bulmasını sağlar.
Prof. Dr. Aytekin Oğuz, http://www.istanbulsaglik.gov.tr/w/tez/pdf/aile_hekimligi/dr_guler_sahin.pdf Emziren Annelerin Emzirmeyle ilgili Bilgi ve Davranışlarının Değerlendirilmesi, T.C. Sağlık Bakanlığı İstanbul Göztepe Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Koordinatörlüğü.
Metin, resim, ses veya diğer formatlar da dahil olmak üzere lansinoh.com.tr web sitesinde bulunan tüm içerikler yalnızca bilgi amaçlı oluşturulmuştur. İçeriğin profesyonel tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini alması amaçlanmamıştır. Tıbbi bir durumla ilgili aklınıza gelebilecek her türlü sorunuz için daima doktorunuzun veya diğer nitelikli sağlık uzmanlarının tavsiyelerine başvurun. Web sitesinde okunulan bir makale ile profesyonel tıbbi tavsiyeleri asla göz ardı etmeyin veya aramayı geciktirmeyin.
Kategoriler
Öne Çıkan Yazılar